Her Gönüle Danışmam Gereken Bir şey Var....
Bu yalnızlık beni acayip korkutuyor..
Aslında korkumun sebebi yalnızlığım değil de bu yalnızlığa alışmam ve ben de bir başkasına yer olmadığına inanmam..
“ Yalnızlık,
müziğin
bile seni dinlemesidir..”
— Özdemir Asaf
Garip bir şekilde böyle mutluyum...Anormalmiş gibi geliyor bu ara halim..Kalbim kimse
için çarpmıyor anladım da insanlar başlarını yastığa koyduklarında ve ya derin bir şarkı dinlediklerinde iç
geçirip o olsa yahut biri olsa diye düşünüyorlarMIŞ!Kulağa normal geliyor ama bana ürpertici...
Geçer elbet efendim… Bazısı teğet geçer, bazısı deler geçer, bazısı
deşer
geçer, bazısı parçalar geçer; ama mutlaka geçer.
— Oğuz Atay
Eski aşklarınız,ilk aşkınız ve ya ilkleri yaşadığınız aşklar olur insanların hayatında.Bende de var tabi
ki..Hatta eski bir yâr-a diye adlandırdığım neredeyse gençliğimin yarısını kaplayan
unutulmayan ve de kendini unutturmayan bir 'eski'-eskimediğine inandığım bir insan bile vardı
kendi dünyamda ..Çaresiz kaldığımı düşündüğüm her durumda aklıma gelirdi..Her şarkının her filmin her
anının katili gözyaşlarımın ve iç çekişlerimin derin nefesiydi..
Duvarlar..Duvarlarım olduğunu söylüyor dostlarım,içimi bilenler..Şimdi en yalnız
zamanlarımda bile aklıma gelecekken hepsi , her şey ve de tüm duygularım o duvara tosluyor
sanki..soluğum bile..
Sanki bir kuvvet aşkla ilgili tüm hisleri sınır dışı etmiş gibi benliğimden.
“ Ah şu yalnızlık kemik gibi. ne yana
dönsen batar..”
— Cahit Zarifoğlu
Ne zaman kalbim hüzünlü veya neşeli çarpmaya başlasa herşeyden önce bir korku
kaplıyor tüm bedenimi ve duvarın sertliğini iliklerime kadar hissediyorum..Ne
geçmişimdeki güzel anılara özlem ne de yeni hislere hasret duyamıyorum..Hep birşeyler engel...
'' Yalnızlığına iyi bak, sahip çık. Kaç kişinin emeği var onda kimbilir.''
— Oğuz Atay
Ben bunu eski hatalarıma,birikimlerime,can yankılarıma ve de maalesef ki
tecrübelerime bağlıyorum.Fakat aşksızlıktan da çok korkuyorum.
“Bıktım artık kapıyı
anahtarla açmaktan, bir çift ayakkabı yalnızlığından.
zile basmak istiyorum..”
— Âh Muhsin Ünlü
Kendimi 40 yaşında temkinci kız kuruları gibi hissediyorum ve yalnızlığıma sarılıyorum.Bu da
beni epey rahatsız etmeye başlıyor maalesef.. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum ve
sürekli kendimi aramaya çıkıyorum..Kalbim gerçekten çarpıyor mu diye elimi göğsüme götürmüşlüğüm bile var..
'' Anlamasan da olur. Kimse anlamasa da
olur. Gerçek hürriyet budur. Ben anlıyorum. Anlatamasam da olur.''
—Oğuz Atay
Sizce bu durum ne?Temkinlilik mi..Yorgunluk mu...Hissizlik mi..ya da
kalpsizlik mi ..????Özgürlük hissi mi....
"Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp
gideceksen boşuna yorma derdi, boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı,
özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna."
-Oğuz Atay
En çok da duvarlarıma sarılıp taşlaşmaktan korkuyorum...
Korkularım olmasa rahat,mutlu ve özgür hissediyorum kendimi bundan
eminim...Bilmiyorum yalnızlığa alışmak iyi mi kötü mü..Tek korkum bu ..Yüreğimin geleceği için endişeleniyorum hepsi bu...
Sizce korkmalı mıyım?Yoksa cidden bu keyfi sürmeli miyim....?
Bir süre sonra duvarları incelemeye başlarsın, yani ben öyle yapıyorum. Aniden bir karanlık kaplıyor içimi ve tamda o zaman kendimi bir duvar gibi hissediyorum. Put gibi kalıplaşıyorum. İnsanların gelip bana tapmasını bekleyecek kadar sabrediyorum. Sonra sabrın ta kendisi olduğumu anlıyorum. Sanırım deliriyorum.
YanıtlaSilama dediğin gibi;
yalnızlık ömür boyu..
önce bakışlar kalıplaşıyor..önce onlar taşlaşıyor..gözlerimin ışıkları sönmüş gibi..insanlar ne zaman boş gelmeye başladı o zaman bakışlarım sertleşti ..insanlar çekinir oldu ..aslında bakma sen iyi de oldu ..yalnızlık oldu, tekil özgürlüğüm.ne de olsa.. ne de olsa yalnız ömür boyu..bari boş insanlardan arınmış dolu dolu yalnızlığım oldu..delirmiyorsun..kendinle çoğalıyorsun..
Sil